Bir milletin geleceği çocuklarıdır deriz hep.
Ama bazen aynaya bakmak gerekir: biz o geleceği ne kadar koruyabiliyoruz?
Bugün Türkiye’de çocuk yetiştirmek, geçmişle gelecek arasında sıkışıp kalmış bir mücadeleye dönüştü.
Ne tam geleneklerimizi yaşatabiliyoruz, ne de modern dünyanın hızına ayak uydurabiliyoruz.

Kaybolan Örf ve Adetler
Bir zamanlar çocuk, mahallenin çocuğuydu. Her komşu bir öğretmendi; her sokak, bir okul gibiydi.
“Büyük sözü dinlemek”, “saygı göstermek”, “paylaşmak” gibi değerler evin duvarlarından taşardı.
Şimdi çocuklarımızı ekranlar büyütüyor. İnternet, oyunlar, sosyal medya…
Her biri bir öğretmen gibi davranıyor ama çoğu zaman yanlış dersler veriyor.
Bizse onlara atalarımızın hikâyelerini, törelerimizi, dayanışma ruhunu yeterince anlatamıyoruz.
Oysa örf ve adetler, bir milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden toplumlar, yönünü de kaybeder.
Eğitim mi, Ezber mi?
Okullarımız ne yazık ki hâlâ bilgiyle donatıp bilinci eksik bırakıyor.
Çocuklara sınav kazandırıyoruz ama hayata hazırlayamıyoruz.
Bir öğrenci 12 yıl boyunca binlerce test çözüyor ama kendi ülkesinin kültürünü, tarihini, hatta yaşadığı mahallenin değerlerini yeterince tanımıyor.
Gerçek eğitim, sadece öğretmek değil; insanı ve kimliğini inşa etmektir.
Bu inşa sürecinde öğretmenler kadar ailelere de büyük görev düşüyor.
Çünkü çocuk, okulda öğrendiğini değil; evde gördüğünü yaşar.

Yarına Umutla Bakmak
Her şeye rağmen umut var.
Çünkü değerler tamamen kaybolmadı, sadece tozlandı. O tozu silmek bizim elimizde.
Çocuğumuza yalnızca bilgi değil, vicdan, saygı ve kök bilinci de vermeliyiz.
Unutmayalım, geleceği sadece teknolojik yenilikler değil; insani değerlerini unutmayan nesiller kurtaracak.
Belki de artık şu soruyu kendimize sormalıyız:
Çocuğumuza ne bırakmak istiyoruz — bir telefon mu, yoksa bir kimlik mi?
Fethiye YILDIRIM
GÜNCEL
13 Kasım 2025EĞİTİM
13 Kasım 2025EĞİTİM
13 Kasım 2025GÜNCEL
13 Kasım 2025GÜNCEL
13 Kasım 2025GÜNCEL
13 Kasım 2025GÜNCEL
13 Kasım 2025
1
Hayvanlar MAL Değil CAN’dır! – Köşe Yazısı – Şubat 2024
3679 kez okundu
2
BANANECİLİK – Köşe Yazısı – 27 Nisan 2024
3511 kez okundu
3
EURO 2024’teyiz!
2462 kez okundu
4
SAÇ VE TIRNAK HASTALIKLARI – Köşe Yazısı -11 Haziran 2024
2290 kez okundu
5
Çekirdekten Ağaca – Köşe Yazısı – 16 Mayıs 2024
2153 kez okundu