DOLAR 42,9259 0.13%
EURO 50,6303 -0.18%
ALTIN 6.249,701,29
BITCOIN 37484190,04%
İzmir
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Gazze’de tedavi olamayan çocuklar, hastane köşelerinde ölümle pençeleşiyor
51 okunma

Gazze’de tedavi olamayan çocuklar, hastane köşelerinde ölümle pençeleşiyor

Gazze'deki hastaneler, yaklaşık 2,5 ay önce imzalanan ateşkes anlaşmasının "sınırların açılmasını, ilaç ve gıda yardımlarının girişini" öngörmesine rağmen tedavi olamayan çocuklarla dolup taşıyor.

ABONE OL
Aralık 28, 2025 20:26
Gazze’de tedavi olamayan çocuklar, hastane köşelerinde ölümle pençeleşiyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsrail ordusunun, varılan ateşkes anlaşmasının ilk aşaması uyarınca Gazze’ye günlük 600 yardım tırının girişine izin vermesi, sınır kapılarını açması, saldırıları tamamen durdurması ve “Sarı Hat”a çekilmesi gerekiyordu.

Belirlenen sınırlara çekilen İsrail ordusu, sonrasında sürekli bu hattı genişletti. Üstelik Filistinlilere saldırmaya da devam etti. Ateşkes sonrasında yaşanan bu saldırılarda 414 Filistinli hayatını kaybederken, 1142’si yaralandı.

Sınır kapıları açılmadığı gibi insani yardımlar da hiçbir zaman üzerinde anlaşılan sayıya ulaşmadı. Hal böyle olunca 2 yıldır soykırımın durmasını ve Gazze dışında tedavi olmayı ya da ihtiyaç duydukları ilaca ulaşmayı bekleyen binlerce Filistinlinin hayali gerçekleşmedi.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesi çocuk bölümü, yaşanan bu ilaç sıkıntısı nedeniyle ebeveynlerinin gözlerinin önünde acı çeken ve ölümle mücadele eden çocuklarla dolu.

Ateşkesle birlikte bu manzaranın değişmesi bekleniyordu ancak şu ana kadar olumlu bir gelişme olmadı.

 

 

Ölümü gözleriyle gören küçük kıza kanser teşhisi kondu

Filistinli 5 yaşındaki Elin Ebu Heddaf, Nasır Hastanesinde tedavi gören çocuklardan sadece biri.

Elin’in babası Eyser Ebu Heddaf, 23 Ağustos 2025’te eşini ve 2,5 yaşındaki kızı Süha’yı İsrail’in düzenlediği saldırıda kaybettiğini söyledi.

Acılı baba kızı Elin’in annesi ve kız kardeşinin ölümüne tanık olduğunu ve sonrasında da büyük bir travma yaşadığını aktardı.

Annesi öldükten sonra kızının hasta olduğunu öğrendiklerini ifade eden baba Eyser, “Kızım böbrek kanseri. Aorta damarı ile göğsünde de bir kitle var. Böbreklerinden acil ameliyata alındı. Böbreklerindeki baskıyı azaltmak için iki tane dren taktılar. Bu da hastalığının ne kadar riskli olduğunu gösteriyor. Gazze’deki hiçbir hastanede tedavi imkanı olmadığı için dışarı çıkışına onay verilmesini bekliyoruz.” diyerek kızının tedavisi için çağrıda bulundu.

İlaç sıkıntısı nedeniyle durumu ağırlaştı

Nasır Hastanesinde karaciğer büyümesi semptomları gözlemlenen ve ancak oksijen tüpleriyle nefes alabilen çocuk sayısı da çok fazla.

Nefes alıp doyamayan, karınları aşırı şişkin, sürekli damar yolu açıldığı için kollarında morluklar olan bu çocuklardan biri ise Lana Zurub.

Kızına fanconi sendromu (böbrekteki süzme tüplerinin bozulması sonucu emilimin düzgün yapılamamasıyla seyreden nadir bir hastalık) teşhisi konduğunu aktaran Hedil Zurub, kızının durumunun, saldırılar başladığında yaşanan ilaç sıkıntısı nedeniyle ağırlaştığını belirtti.

Erkek çocuğunda da aynı hastalığın olduğunu ve soykırım sürecinde ilaç sıkıntısı ve sağlıksız gıdalar nedeniyle onu kaybettiğini anlatan anne, “Lana 2,5 aydır hastanede. Karaciğeri ve dalağı büyüdü ve artık hipoksi (oksijen düşüklüğü) sorunu yaşıyor.” dedi.

Kızının dışarda tedavi için 1,5 yıldır beklediklerini ama şu ana kadar hiçbir cevap alamadıklarını kaydeden Hedil, “Sınır kapısının açılması ve bu sorunumuzun çözülmesini temenni ediyorum. Oğlumu kaybettiğim gibi kızımı da kaybetmekten korkuyorum.” diye konuştu.

 

Ateşkes varken saldırıya uğradı ve yatağa bağımlı hale geldi

Hastanede başka bir yatakta ise 13 Aralık 2025’te, yani ateşkes sonrasında Mevasi bölgesinde bir İsrail botundan açılan ateş sonucu yaralanan 4,5 yaşındaki Cinan Ebu Amra yatıyor.

Cinan’ın babası Tamir Ebu Amra, saldırıyla kızının sırtının kan içinde kaldığını, Kızılhaç tarafından yapılan tetkik sonucu kalp ve ciğerlerinin çevresinde kanama olduğunun anlaşıldığını ve dren takıldığını söyledi.

Kızını daha sonra Nasır Hastanesine naklettiklerini dile getiren baba, çekilen tomografi sonucu omuriliğinde kırık olduğunun anlaşıldığını aktardı.

“4,5 yaşındaki bu çocuğun günahı ne. Ateşkes yapılmışken ve üstelik güvenli olduğu söylenen bir yerde bu saldırıya uğradı.” diyen baba Tamir, kızının dışarda tedavi olması için ilgili makamlara çağrıda bulundu.

Gazze hükümeti: İsrail 80 günde ateşkes anlaşmasını 969 kez ihlal etti

Gazze hükümeti, İsrail’in 10 Ekim’den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasını, yaklaşık 80 günde 969 kez ihlal ettiğini, saldırılarda 418 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Gazze Hükümeti Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in 10 Ekim 2025’te ateşkesin yürürlüğe girmesinden 28 Aralık’a kadar “ağır ve sistematik ihlaller” gerçekleştirdiği kaydedildi.

Bu ihlallerin, uluslararası insani hukukun açık bir ihlali olduğu ve ateşkes anlaşmasına ekli insani protokolün özünü hedef aldığı vurgulandı.

Açıklamada, söz konusu dönemde 969 ihlalin tespit edildiği, bunlar arasında sivillere yönelik 298 doğrudan ateş açma olayı, askeri araçlarla yerleşim alanlarına 54 kez girilmesi, siviller ve evlerine yönelik 455 bombardıman ile 162 yıkım ve patlatma vakasının yer aldığı aktarıldı.

Bu ihlaller sonucunda 418 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 1141 kişinin yaralandığı, ayrıca İsrail güçlerince 45 kişinin hukuka aykırı şekilde alıkonulduğu ifade edildi.

İsrail’in insani yükümlülüklerini de yerine getirmediği vurgulanan açıklamada, ateşkes süresince Gazze’ye girmesi gereken 48 bin yardım tırından yalnızca 19 bin 764’ünün girişine izin verildiği, bunun günlük ortalama 600 yerine 253 tıra denk geldiği ve taahhüt edilen miktarın yüzde 42’sini aşmadığı kaydedildi.

Yakıt sevkiyatında ise daha ağır bir tabloya işaret edilen açıklamada, 4 bin yakıt tırının girmesi gerekirken yalnızca 425 tırın Gazze’ye ulaştığı, bunun günlük ortalama 50 yerine 5 tır anlamına geldiği ve yükümlülüklerin yalnızca yüzde 10’unun yerine getirildiği aktarılarak, bu durumun hastaneler, fırınlar, su ve kanalizasyon tesislerinin faaliyetlerini neredeyse durma noktasına getirdiği belirtildi.

 

 

Barınma krizi

Gazze hükümeti, İsrail’in sınır kapılarını kapalı tutarak çadır, prefabrik ev, konteyner ve barınma malzemelerinin girişini engellemesi nedeniyle bölgede derin ve benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşandığı uyarısında bulundu.

Açıklamada, kış mevsimiyle birlikte etkili olan olumsuz hava koşulları sırasında, daha önce bombardımanda zarar görmüş 49 ev ve binanın çöktüğü, bu yapılara sığınan 20 Filistinlinin enkaz altında kalarak hayatını kaybettiği aktarıldı. Ayrıca, aşırı soğuk nedeniyle yerinden edilmiş ailelerin kaldığı çadırlarda iki çocuğun yaşamını yitirdiği bildirildi.

Gazze genelinde 125 binden fazla çadırın kullanılamaz hale geldiği, bunun 1,5 milyondan fazla yerinden edilmiş kişinin asgari barınma koşullarından mahrum kalmasına yol açtığı belirtildi.

Gazze hükümeti, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere, ABD Başkanı Donald Trump’a, anlaşmanın garantörlerine ve arabuluculara İsrail’in yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeye zorlanması, sivillerin korunması ve insani yardım ile yakıtın Gazze’ye derhal ve güvenli şekilde ulaştırılmasının sağlanması çağrısında bulundu.

 

Gazze’de olumsuz hava koşulları, yerinden edilenlerin dramını derinleştiriyor

Gazze Şeridi’nde etkili olan şiddetli yağış ve fırtına, zaten ağır bir insani krizle boğuşan yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşam koşullarını daha da ağırlaştırdı.

Gazze Şeridi, kış mevsiminin başından bu yana etkili olan üçüncü şiddetli alçak basınç sisteminin etkisi altında. Cumartesi akşamından itibaren etkisini artıran şiddetli yağış ve fırtınalı rüzgarlar, abluka ve yıkım altında yaşam mücadelesi veren on binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin şartlarını daha da zorlaştırdı.

Sahadaki tanıklıklara göre, binlerce çadır su altında kaldı ya da şiddetli rüzgar nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Özellikle Gazze’nin kuzeyi, orta kesimleri ve Han Yunus çevresinde kurulan geçici kamplarda, barınma imkanları neredeyse tamamen çöktü.

Çadırların büyük bölümü ince naylon ve bez malzemeden oluştuğu için yağmur sularına ve soğuk hava koşullarına karşı koruma sağlamıyor.

 

Han Yunus sahilinde kurulu kamplar deniz tehdidi altında

Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde, sahil şeridi boyunca kurulan yüzlerce çadır, alçak basınçla birlikte yükselen deniz seviyesi ve kuvvetli dalgalar nedeniyle su altında kaldı. Deniz taşkınları, zaten sınırlı olan eşyaların ve yardım malzemelerinin büyük bölümünün kullanılamaz hale gelmesine yol açtı.

Yerinden edilen Filistinliler, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere binlerce kişinin geceyi açıkta ve ıslak zeminde geçirmek zorunda kaldığını, ısınma ve kuru gıda imkanlarının neredeyse tamamen ortadan kalktığını belirtiyor.

Meteoroloji uyarıyor, ancak korunma imkanı yok

Filistin Meteoroloji Dairesi, rüzgar hızının tehlikeli seviyelere ulaşabileceği, sel oluşumları ve kaygan zemin riskinin artacağı yönünde uyarılarda bulundu. Ancak Gazze’de yaşayan siviller için bu uyarılara karşı alınabilecek fiili bir önlem imkanı bulunmuyor.

Uzmanlar, mevcut çadırların uluslararası standartların çok altında olduğunu, İsrail’in sınır kapılarını kapalı tutması ve barınma malzemelerinin girişini engellemesi nedeniyle daha dayanıklı çadırlar, prefabrik yapılar ve temel altyapı ekipmanlarının bölgeye sokulamadığını vurguluyor.

Ateşkese rağmen insani kriz derinleşiyor

Her ne kadar ateşkes anlaşması 10 Ekim’de yürürlüğe girmiş olsa da Gazze’deki insani durum gözle görülür şekilde iyileşmedi. İsrail’in anlaşmada yer alan yükümlülükleri yerine getirmemesi, gıda, ilaç, tıbbi malzeme, yakıt ve barınma ekipmanlarının girişini kısıtlaması, krizin kalıcı hale gelmesine yol açıyor.

Meteoroloji uzmanları, pazartesi gününden itibaren yeni ve daha etkili bir alçak basınç sisteminin Gazze’yi vurmasının beklendiğini belirtiyor. Bu durum, halihazırda barınaksız kalan on binlerce Filistinli için felaket riskinin büyüdüğüne işaret ediyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonucu sivil altyapının yaklaşık yüzde 90’ı tahrip edildi. Abluka ve yardım engelleri devam ettiği sürece, doğal hava koşulları dahi Gazze’de ölümcül bir tehdide dönüşüyor.

 

Kaynak AA

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r